BİZ SALON TAKIMI ALMAYI BAŞARDIK DARISI TÜM MÜSLÜMANLARA...

 13 yıldır evliyim, evlendiğimiz zaman tayin durumumuzdan dolayı çok fazla eşya almamıştık, küçük bir yatak oda takımı, bir oturma grubu, beyaz eşyalar falan çok abartmamıştık, daha sonra yerleşik hayata geçince tamamlarız düşüncesi vardı bizde, gel zaman git zaman yerleşik hayata geçtik geçmesine ama bu arada 4 ev değiştirdik, 3 tanesinin doğalgaz sobalı olması sebebiyle bizin oturma gurupları aynı zamanda yatak görevini de yürüttüler, bu sebepten haşatları çıktı maalesef. Son 4-5 yıldır değiştirme fikri hep vardı bende (ama sadece bende :)) ama küçük bıddıkların hayatımıza katılması, yeni ev alma durumları borç ödeme hadiseleri falan derken hep erteleniyordu, yeni evimize geçtiğimizde bile mavi koltuk takımlarının değil de oturma odasına getirmeyi planladığım salon takımlarımın renginden perde almıştım  yani  iki sene mavi koltuklarla kahverengi perde kullandım en son "yeni koltuk almazsan atıcam kendimi" diye eşimi tehdit ettiğimi hatırlıyorum, daha sonra almaya karar verdik ama bu seferde ben beğeniyorum eşime çook tuzlu geliyor "yook o kadar paraya ben 95 model araba alırım içinde yatarım bak söyleyim haa :)))" durumları, onun beğendiğine "yok benim hayalimdeki bu değil yaa"diye çıkışmalarım, benim "alalııım artık yaaaaa" diye ciyaklamalarım neticesinde, bizim evde konu ile ilgili bir çözüm üretilemeyeceğini anlayan eniştem devreye girdi "bakın benim arkadaşın fabrikasında çok güzel bir koltuk takımı gördüm çok beğendim bi bakın isterseniz toptan sattığı için fiyatı da piyasanın çok altında size toptan fiyatına alırız" dedi. Eşim (evimin direği,yiğidim:)) aaaaaa bi bakalım bak sevmezsen almam dedi. Velhasıl gittik fabrikaya ama teşhir ürünleri bile yok perakende satmıyorlar çünkü, enişten adamla konuşup koltuk takımının 1 teklisini 1 üçlüsünü kapının önüne çıkarttırdı, ben koltuk takımını görünce, eşim fiyatını duyunca bayıldık ve sonunda BİZ salon takımı almayı başardık, darısı tüm Müslümanların başına...:))) Merak edenlere bakınız aşağıda....


Sonuç beni fazlasıyla memnun etti...
 

Ergenlik ve hamilelik döneminde oluşan çatlaklara bitkisel çözümler

Ergenlik döneminde hızlı büyüme ile başlayabilen daha sonrasında kabusa dönüşen, hamilelik döneminde ise kilo alımının artmasıyla tavan yapan maalesef ki tam bir tedavisi olmayan vücut çatlaklarından bahsedicem...

Hamilelik döneminde eşimden vücut çatlaklarını önleyecek bişi almasını istemiştim, çünki derim çatlamaya çok müsait ve ben bu konuda takıntı derecesinde muzdarip bir insanım. Eşim (evimin direği, gözümüm bebeği, yiğidim) sağ olsun tanıdık bir aktar varmış ona söyleyince kakao yağı ile susam yağı vermiş, kakao yağı katı margarin kıvamında, susam yağı ise şişede ve sıvı, kakao yağını cezvede hafif ısıtınca eriyor susam yağını içine katıyorsun karıştırıp bir kabın içine döküyorsun daha sonra ikisi bir donuyor... müthiş bişi 3 doğum yapmış biri olarak karnımda tek bir çatlak olamaması sebebiyle şiddetle tavsiye ediyorum. Kokusu biraz ağır ama bitkisel olduğu için bebeğe bir zararı yok, ayrıca gerçekten çok iyi sonuç veriyor ve gayet ekonomik.

Bu konu bizim evin son günlerdeki en güncel konusu, 11 yaşında ergenliğe adım atmak üzere olan kızım var (1 numaralı bıddık kendisi) geçen gün anne dizlerimde kızarıklık var dedi bi baktım ki hafif çatlamaya başlamış, bende ergenlik döneminde bu konuda çok muzdarip olmuş biri olarak çok telaşlandım ve soluğu aktarda aldım çünkü kızımın psikolojik olarak etkilenip bu tür şeylere üzülüp kafa yormasını istemiyorum. İnşallah olumlu sonuç alacağımı düşünüyorum.

 

Gizli Yetenek'ten naçizane denenmiş tavsiyeler...
Kendinize iyi bakın Blogcanlar...

 

İLK KOMBİN POSTUM GELSİN BAKALIM...





Merhabalar öncelikle iş yeride kullanabildiğim elbiselerinden biri  (2 elbiseden biri hihi...) benim mahallede aksi bi amca var, aksi ama çok güzel ürünleri oluyor ondan aldım sağolsun oda sezon sonu indirimi yapmış:))

Her Kadının 5 kilo fazlası vardır

Evet bütün bayanların en az 5 kilo fazlası var ve neredeyse bütün bayanlar diyette tabiki bende diyetteyim 25 yıldır falan :)) Yapmadığım diyet kalmadı diyebilirim, ablamın deyimiyle "bi bakıyorum balon gibi sönüyorsun" yani çok hızlı kilo verebiliyorum ama bir o kadarda çabuk alabiliyorum. Son dömendeki 5 kilo fazlam kesinlikle yemekten diiiil yaaa...:( Arabam olsun diye ettiğim bütün dualar, eşimle olan cedelleşmelerim, babamın "eşşoğlu eşşek başına bir iş getirecen herhalde" söylemlerine karşılık annemle bir olup arabayı söke söke aldım almasına ama ne bilirdim araba merakımın muhtelif yerlerime yağ olarak döneceğini, tahmin etmezdim tabii... Servis şoförüyüm aynı zamanda, öğlen çocukları tek tek okullarına bırak akşam topla eve götür, işe arabayla gel git falan filan... Arabasız yere basmıyorum artık çook şükür :)) Ama geçen gün bizim 3 nolu bıddık (cüce) üzerimi deştirdim pantolonumu düzeltirken kafayı kaldırıp (aşağıdan yukarı bakarak) sen accık sisko olmuşsun anne!... demesi üzerine Hülya Koçyiğit edasıyla duvara kapanmam bir oldu kilo vermem lazım kesin bööööhhöööhöööö......

 

KAFAYI BULMAK İÇİN...

Bazen stresten insanın kafayı yeme durumları olabiliyor. İşten gelince özellikle evdeki karmaşa yemek içmek telaşı ortalığı topla çocuklarla ilgilenmek için debelen (çalışan anneler için malum vicdanı rahatlatma durumları) derken

MERHABA BLOG DÜNYASI

Merhaba taze blogger olarak deneme niteliğinde ilk postum gelsin .  Hepimizin içinde kıyıda köşede kalmış ortaya çıkmayı bekleyen gizli yetenekler olduğuna inanıyorum. Zaman problemi iş,okul,çocuk derken kaybediyoruz kendimizi ama içimizde kalmasın dediğimiz, merak ettiğimiz, uzaktan da olsa  ilgi duyduğumuz şeylerede vakit ayırmak lazım bence, deşarj olacak şeyler üretmeli insanlar kendilerine, hayat kısa ömür gidiyor, giden gelmiyor… dimi ama…